Sivas TSO
0%

İSO 13’ÜNCÜ SANAYİ KONGRESİ YAPILDI

İstanbulSanayi Odası (İSO) düzenlenen ’Vasatlıktan Çıkış için İnsan ve Kültür-Geleceği Birlikte Kuralım’ temalı 13’üncü Sanayi Kongresi gerçekleştirildi.

Odamızın da içerisinde bulunduğu Anadolu`daki 13 sanayi ve ticaret odasının katkısıyla düzenlenen kongrede, Türkiye sanayisinin vasatlıktan çıkış yolları interaktif bir ortamda tartışıldı.

Kongreye Meclis Başkanımız Necati Şahin başkanlığında Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimiz, Meslek Komiteleri, Genç ve Kadın Girişimciler, Sanayiciler ve Akademisyenlerden oluşan 20 kişilik grup katıldı.

Odamız nasıl iş birliği yapılmalı konusundaki görüşlerini interaktif çalıştaylarda sundu.  

Kongrenin açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin insanı ve kültürü odağına alan, bütünsel kalkınmaya dayalı, temelden ve kapsamlı bir dönüşümü hedeflemesi gerektiğine, bu dönüşümde ise işbirliğine dayalı ’co-creation’ kavramının etkili olacağına dikkat çekti. Günümüzde ekonomik ve teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilen, üretimi değer olarak gören, katılımcı ve paylaşımcı bir birey anlayışının yükselen değer haline geldiğini söyleyen Bahçıvan, “Dünyadaki son örneklerin de gösterdiği gibi, herhangi bir önemli sorunu çözmenin yolu, bize benzeyenlerden ziyade benzemeyenlerle sağlanacak diyalog, müzakere ve işbirliğinden geçmektedir. Birlikte yaratma gücünü kazananlar, 21’inci yüzyılı şekillendirmeye katkı yapacaktır” dedi

“Çözümü hep birlikte bu kadim topraklarda üreteceğiz”

Kongrenin sonuç belgesi olan Açık Çağrı metni açıklandı.

Sonuç belgesi, diğer kongrelerden farklı olarak açık çağrı yöntemi ile Nasıl Üretim? Nasıl İnsan? Nasıl İşbirliği? Nasıl Sürdürülebilirlik? konularında önceden ilan edilen tezler doğrultusunda Açık Çağrı: “Geleceği Birlikte Kuralım” internet platformunda tüm katılımcıların ve sosyal medya kullanıcılarının yazılı katkısı sonucu oluşturuldu.

Buna göre “Açık Çağrı”nın tam metni aşağıdaki gibi oluştu:”

“Dünya, yeni bir büyük devrim döneminden geçiyor. Odağında insanın ve bilginin olduğu yeni bir dünya şekillenirken eski cevapların, başarı modellerinin artık etkili olmadığını herkes kabul ediyor.

Bilimsel-teknolojik gelişmelerin hızlandığı, dijitalleşmenin sanal âlemden sonra fiziksel âlemi de dönüştürmeye başladığı, insanlığın önünde muazzam olanakların açılmakta olduğu koşullarda bulunuyoruz.

Eskimiş, etkisini yitirmiş paradigmalarla şekillenmekte olan yeni dünyayı anlamaya çalışmak yapılabilecek en büyük hatadır.  Bildiğimiz dünyanın sona erdiğini zamanında farkedip kabul eden ülkeler, değişim konusunda bir hayli mesafe katedecekleri gibi, değişime yön veren ülkeler olma özelliğine de sahip olacaklar.

Türkiye’de yaşayan insanlar olarak sadece üretim boyutunda inovasyona odaklanmak yerine hayata bakış açımız başta olmak üzere her alanda inovasyona önem veren, bunu gerçekleştirmeye çalışan bir anlayışa çok ihtiyacımız var.

Sınırların hızla aşıldığı, mesafelerin kısaldığı ve her şeyin karmaşıklığının arttığı dünyada işbirliğini, birlikte çalışmayı, birlikte yaratmayı gerçekleştirmekte zorlanıyoruz. İnsanlık olarak ve Türkiye olarak bunun yeterince farkında değiliz. Sistemlerimizi, kuruluşlarımızı, pratiklerimizi, zihniyetlerimizi insanların işbirliğinin yararlarını görebileceği şekilde yeniden düzenlememiz gerekiyor.

Odağına insanı koymadığımız hiçbir girişim başarıya ulaşamıyor. Bizim anlamlı ve değerli bulduğumuz dönüşüm; insanı özgürleştiren, refahını artıran dönüşümdür. 

Böyle bir dönüşüm de içinde bulunduğumuz çağda tekil çabalarla değil ancak birbirini tamamlayan işbirlikleri ile gerçekleşebilir. Bu Kongre, böyle bir anlayış için bir kıvılcım olmuştur.

Bu ülke hepimizin!

Bu ülke güzel ve değerli!

Ne mutlu bize pırıl pırıl gençlerimiz var!

Değişmemiz gerektiğine artık inanıyoruz. Bu inancı ifade ederken çözümleri başka diyarlardan beklemek yerine, hep birlikte bu kadim topraklarda üreteceğiz.”

 

 

 

News